BaD_CaT Uzman
Mesaj Sayısı : 1249 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 24/04/07
| Konu: TUZLU KAHVE Paz Mayıs 13, 2007 3:12 pm | |
| TUZLU KAHVE Kiza bir partide raslamisti... Harika birseydi. O gün pesinde o kadar delikanli vardi ki... Partinin sonunda kizi kahve icmeye davet etti. Kiz parti boyu dikkatini cekmeyen oglanin davetine sasirdi, ama tam bir kibarlik gösterisi yaparak kabul etti. Hemen kösedeki sirin kafeye oturdular. Delikanli öyle heyecanliydi ki, kalbinin carpmasindan konusamiyordu. Onun bu hali kizin da huzurunu kacirdi... -Ben artik gideyim demeye hazirlanirken, delikanli birden garsonu cagirdi... -Bana biraz tuz getirir misiniz" dedi... Kahveme koymak icin... Yan masalardan bile saskin yüzler delikanliya bakti... Kahveye tuz!.. Delikanli kipkirmizi oldu utanctan, ama tuzu kahvesine döktü ve icmeye basladi. Kiz, merakla: -Garip bir agiz tadiniz var dedi... Delikanli anlatti: -Cocukken deniz kenarinda yasardik. Hep deniz kenarinda ve denizde oynardim. Denizin tuzlu suyunun tadi agzimdan hic eksilmedi. Bu tatla büyüdüm ben... Bu tadi cok sevdim. Kahveme tuz koymam bundan. Ne zaman o tuzlu tadi dilimde hissetsem, cocuklugumu, deniz kenarindaki evimizi ve mutlu ailemi hatirliyorum. Annemle babam hala o deniz kenarinda oturuyorlar. Onlari ve evimi öyle özlüyorum ki Bunlari söylerken gözleri nemlenmisti delikanlinin.. Kiz dinlediklerinden cok duygulanmisti. Icini bu kadar samimi döken, evini, ailesini bu kadar özleyen bir adam, evi, aileyi seven biri olmaliydi. Evini düsünen, evini arayan, evini sakinan biri... Ev duyusu olan biri.. Kiz da konusmaya basladi.. Onun da evi uzaklardaydi.. Cocuklugu gibi... O da ailesini anlatti. Cok sirin bir sohbet olmustu... Tatli ve sicak... Ve de bu sohbet öykümüzün harikulade güzel baslangici olmustu... tabi... Bulusmaya devam ettiler ve her güzel öyküde oldugu gibi, prenses, prensle evlendi. Ve de sonuna kadar cok mutlu yasadilar. Prenses ne zaman kahve yapsa prensine icine bir kasik tuz koydu, hayat boyu... Onun böyle sevdigini biliyordu cünkü... 40 yil sonra, adam dünyaya veda etti. Ölümümden sonra ac diye bir mektup birakmisti sevgili karisina... Söyle diyordu, satirlarinda... "Sevgilim, bir tanem... Lütfen beni affet. Bütün hayatimizi bir yalan üzerine kurdugum icin beni affet. Sana hayatimda bir tek kere yalan söyledim... Tuzlu kahvede... Ilk bulustugumuz günü hatirliyor musun?. Öyle heyecanli ve gergindim ki, seker diyecekken `Tuz` cikti agzimdan... Sen ve herkes bana bakarken,degistirmeye o kadar utandim ki, yalanla devam ettim. Bu yalanin bizim iliskimizin temeli olacagi hic aklima gelmemisti. Sana gercegi anlatmayi defalarca düsündüm. Ama her defasinda korkudan vazgectim. Simdi ölüyorum ve artik korkmam icin hicbir sebep yok... Iste gercek... Ben tuzlu kahve sevmem, o garip ve rezil bir tat... Ama seni tanidigim andan itibaren bu rezil kahveyi ictim. Hem de zerre pismanlik duymadan. Seninle olmak hayatimin en büyük mutlulugu idi ve ben bu mutlulugu tuzlu kaveye borcluydum. Dünyaya bir daha gelsem, herseyi yeniden yasamak , seni yeniden tanimak ve bütün hayatimi yeniden seninle gecirmek isterim, ikinci bir hayat boyu daha tuzlu kave icmek zorunda kalsam da..." Yasli kadinin gözyaslari mektubu sirilsiklam islatti. Lafi acildiginda birgün biri, kadina Tuzlu kahve nasil bir sey soracak oldu... Gözleri nemlendi kadinin... Cok tatli!... dedi...
En son tarafından Cuma Haz. 08, 2007 7:48 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
BaD_CaT Uzman
Mesaj Sayısı : 1249 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 24/04/07
| Konu: Geri: TUZLU KAHVE Paz Mayıs 13, 2007 3:14 pm | |
| ARKADAŞ İÇİN..
Kötü karakterli bir genç varmiş. Bir gün babası ona çivilerle dolu bir torba vermiş. "Arkadaşların ile tartışıp kavga ettiğin zaman her sefer bu tahtaperdeye bir çivi çak" demiş. Genç, birinci (ilk) günde tahtaperdeye 37 çivi çakmiş. Sonraki haftalarda kendi kendini kontrol etmeye çalışmış ve geçen her günde daha az çivi çakmış. Nihayet bir gün gelmiş ki hiç çivi çakmamış. Babası onu yeniden tahtaperdenin önüne götürmüş. Gence "Bugünden başlayarak tartışmayıp kavga etmediğin her gün için tahtaperdelerden bir çivi çıkart" demiş.
Günler geçmiş. Bir gün gelmişki her çivi çıkarılmış. Babası ona "Aferin iyi davrandin ama bu tahta perdeye dikkatli bak. Artık çok delik var. Artik geçmişteki gibi güzel olmayacak" demiş. Arkadaşlarla tartişip kavga edildiği zaman kötü kelimler söylenilir. Her kötü kelime bir yara(delik) bırakır. Arkadaşına bin defa kendisini affettiğini söyleyebilirsin ama bu delik aynen kalacak (kapanmayacak). Bir arkadaş ender bir müchever gibidir. Seni güldürür yüreklendirir sen ihtiyac duyduğunda yardımcı olur seni dinler sana yureğini açar" demiş. | |
|
SinHOP_lu Uzman
Mesaj Sayısı : 399 Yaş : 32 Kayıt tarihi : 07/05/07
| Konu: Geri: TUZLU KAHVE Paz Mayıs 13, 2007 8:27 pm | |
| paylaşım için saol | |
|
BaD_CaT Uzman
Mesaj Sayısı : 1249 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 24/04/07
| Konu: Geri: TUZLU KAHVE Paz Mayıs 13, 2007 8:29 pm | |
| bişiii deil şeker her zaman | |
|
AdminCeX Admin
Mesaj Sayısı : 478 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 17/04/07
| Konu: Geri: TUZLU KAHVE Cuma Haz. 08, 2007 5:40 pm | |
| | |
|
BaD_CaT Uzman
Mesaj Sayısı : 1249 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 24/04/07
| Konu: Geri: TUZLU KAHVE Cuma Haz. 08, 2007 7:48 pm | |
| | |
|